Türkiye’nin çeşitli kentlerinde görevleri sırasında şehit olan askerlerin eşleri, çocuklarını hem anne hem baba özverisiyle yetiştiriyor.
Omuzlarına aynı anda anne ve baba olma yükünü alan kadınlar, şehit babalarına layık çocuklar yetiştirmenin haklı gururuyla, eşlerine duydukları özlemi bir arada yaşıyor.
Uzun yıllardır çocuklarına kol kanat geren anneler, şehit eşlerinin yokluğunu hissetseler de onlardan emanet çocuklarını en iyi imkanlarla büyütmeye çalışıyor. Anneler, kalplerindeki özlem ve üzüntüyü içinde yaşayıp, çocukları için dimdik ayakta duruyor.
-Güçlü durarak şehit eşlerine örnek oldu
Ağrı – Patnos kara yolunda, 5 Mart 2000’de trafik kazası sonucu şehit olan İstihbarat Binbaşı Erhan Oksal İşbilen’in eşi Hatice İşbilen, 24’üncü şehadet yılı dolayısıyla eşinin Kadifekale Hava Şehitliğindeki mezarını ziyaret etti.
Hatice İşbilen, AA muhabirine, eşi olmadan geçen 24 senenin zor olduğunu ancak babaları şehit düştüğünde 5 ve 8 yaşlarında olan iki kızı için güçlü durmaya çalıştığını belirtti.
Bir süre İzmir Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği başkanlığı da yapan İşbilen, “Bir annenin, kadının duygu ve düşünceleri, yaklaşımı erkeğe nazaran biraz daha farklı. Dernek üyelerinden onu duydum, güçlü kadın olarak onların karşısında olmak onlara çok iyi geldi. ‘Evet biz de güçlü olabiliriz’ dedirtti. Özellikle eşler ve anneler ‘Hatice bu olayı aşmış. Evlatlarımız için güçlü olacağız onların arkasında duracağız.’ dedi. Güzel emsal olduğumu düşünüyorum.”
İşbilen, hem annelik hem babalık yapmanın zorluğuna değinerek, çocuklarını anne olarak yönlendirirken, bir baba gibi de düşünüp onlara destek olduğunu ifade etti. Babanın yerini kimsenin alamayacağını dile getiren İşbilen, “Kızım üniversiteyi kazandı, ‘Erhan olsaydı ne karar verirdik’ diye düşündüm. Tek başıma karar vermek en çok yaralayan şey. Kızımı üniversiteye bıraktım, yanımda Erhan, eli omzumda, ‘tamam oldu bu iş’ dedi sanki. Onu hissettim.”
Karar alırken eşi gibi düşünmeye çalışıyor
Gülden Ördek, kocası Deniz Başçavuş Eren Ördek’in 17 Şubat 2016’da Ankara Merasim Sokak’taki terör saldırısında şehit olduğunu kaydetti.
O dönem kızlarının 3 ve 9 yaşlarında olduğunu aktaran Ördek, geçen süre boyunca aldığı kararlarda “O yaşasaydı böyle karar verirdi’ şeklinde düşündüğünü ifade etti.
Ördek, büyük kızının babasını uzun süre beklediğini anlatarak, “Fotoğraf ve videolarla çocuklarımı avutmaya çalışıyorum. Kız çocukları çok duygusal oluyorlar. Onların istediklerini yapsanız da babanın yerini alamıyorsunuz. Büyük kızım ‘babamın yerini benim gibi yaşayanlar bilir’ diyor.” dedi.
“Zorluklara karşı ayakta durmak zorundayız”
Şehit Jandarma Astsubay Nuh Köşker’in eşi Mehtap Köşker, kocasının Tunceli’de 23 Nisan 1995’te çatışmada şehit olduğunu belirtti.
O tarihte 25 yaşında olduğunu kaydeden Köşker, şunları söyledi:
“Hayata yeni atılacağımız dönemde eşimi kaybedip tek çocukla hayatla mücadele etmeye çalıştım. Çocuğunuzu düşünerek emin adımlar atmanız gerekiyor. Çocuğumu iyi şekilde yetiştirdim. Kızım bir gün ‘İnsanın babasının olması nasıl bir duygu’ diye sordu. En çok eşimi aradığım zaman kızımı evlendirirken oldu, çok ağladığımı ve ‘neredesin’ dediğimi hatırlıyorum. Kadınlarımıza söylüyorum, zorluklara karşı ayakta durmak zorundayız. Bütün kadınlarımıza hayat hep gülsün.”